Zoru Sevmek Diye Bir Şey Var!

Beni ayakta tutan şey yorulmak. Olanı arzulama becerimizi artırmalı.. Güçlükler gözümüzü açar. İnsana dair her şey. Eksiği kapama gayreti boşuna diyorlar kendimize yakın bir yer bulmalı.

Kendimi görüyorum. Vaktimi sadece yapmak istediğim şeylere ve birlikte olmaktan hoşlandığım insanlara ayırabildiğim, düşüncelerimi “kim ne der” demeden ifade edebildiğim, az şey tükettiğim ama tükettiğim her şeyi çok beğendiğim, yazdıklarımla, anlattıklarımla, yapabildiklerimle insanların hayatına değer katabildiğim, fiziksel ve zihinsel sağlığımın yerinde olduğu bir yaşam.

Ortak akılda zor zamanlar yaşadığımız. Şartlar acımasız olsa da hep iyimser kalmaya özenerek beslerim ruhumu; konfor alanımızda kalıcı olmasını istediklerimiz içindir mücadelemiz.

Gerçeklerle değil galiba düşlerle ilgileniyorum. Akıllı laflar çok ,ben uydurmak istediğim yalanları söylemeliyim. Kimseyi sözlerinden tanımlamak istemem hikayeni anlat dediklerinde maskeler hep çıkar. Gözler yukarıda ya da aşağıda konuşulmasın yeter ki .Gözümün içine baka baka anlat derim. Bazen de en hayırlısı ‘’sessiz’’ kaldıkları yeri izlemektir, çok şey anlatır. Olması gereken ile olan arasındaki boşluktur bu.

 

Kabulleri veya emirleri uygularken zoru seçerim. Talimatların mantığını sorgularım. Tehdit değil fırsat olarak görürüm ve   bu benim gelişmemi sağlar. Neden sonuç ilişki kurarım. Bu benim değişim dönüşümümü başlatır. Tersten bakma yeteneğim vardır. Bu nedenle herkesin gittiği yoldan gitmeyi çok sevmem. Sorun çözerim yani şapkasız politika yaparım. Çok çalışma her zaman istediğimiz sonucu vermeyebilir. Kısmet diye bir şey var evet inanırım. Elimden gelenin en iyisini patron gibi  yapmak huzurumu sağlar. Akıllıyım ama kalbimle birlikte yürümeyi seçiyorum. Günlük hayatın ikiyüzlü dinamikleri ben ben olmaya devam etmeden, kolay olan tercihim iyilik.

“Çeke çeke götüreyim seni tutup bileklerinden duvarlara çarpa çarpa, düşe kalka götürmeliyim seni hayat.” Ferhan Şensoy

Bu sebepledir ki farklı sektörlerden gelen teklifleri kabul ettim hiç korkmadım. Çoğunluğun aksine kolayı, rutini sevmiyorum. Sorumlu olduğum alanlar itibarıyla hep disiplinli ve mükemmeliyetçi olduğum doğrudur. Dozunu kaçırdığımda karınca kararınca toparlanırım. Henüz patron olmadım ama hep patron gibi çalıştım,  kendime çalıştım. Bence herkes kendine çalışır. Bilmediğimde öğrendim; bu beni hep zinde tuttu ve yaratıcılığım arttı. Sanatın iyileştirici ve birleştirici yönlerine hep inandım.

Hayatta kendimizi ifade ederken kullanılan etiketler anlamsız gelmeye başladığında veda ettim. Gördüklerim, biriktirdiklerim sermayem. Kendi gerçeğimi anlatma biçimim, sağlam psikolojimle, kendimi iyi tanımamla çözüm

e odaklanmayı seçtim. Her zaman başıma gelenleri kabul ederek yoluma devam etmeye çalıştım.

Özgürlük insanın kendi parasını kazanmasıyla başlıyor. Sadece diplomalara bakarak değerlendirmek çok bencillik iyi ki artık geldiğimiz günlerde önemi pek kalmadı.

 

“İtiraf edilmemiş hiçbir his asla ölmez.” Freud

 

Dün geldiğimiz yolu
Bugün durduğumuz yeri
Yarın gideceğimiz yolu bilmeye ve fark etmeye niyet ediyorum.

Yani diyorum ki;

Dizleri yaralı futboluna devam edebilen çocuklar gibi misin?

Tüm bunlar olurken yürümeye devam edebilenlerden misin?

Üzülünce dudakların büzülse de içinden yine gülümser misin?

Düşünceleri değil hayatı yaşayabilenlerden misin?

Yenilerek de oyunda kalanlarda mısın?

Hayat çok iyi yalancı ve aynı zamanda çok iyi de tamirci. Ey insan başına gelenle acılarla yanacak mısın, yoksa pişecek misin?

Soru soran, merak eden, yeniden hikayesini yazma cesareti olanlardan mısın?

Avcı değil sanatçı kalanlardan mısın?

Nefret değil şefkatle yanarak pişmeye geçebilenlerden misin?

Hayatımızda neyin kalıcı olmasını istiyoruz asıl mesele bu. Ne yaparsak yapalım birkaç kişi memnun olmayacak. Kötü diyecektir. Biz iyilerden olalım. Yaşadığımız zamanda tek bir alanda kazanılmış tecrübeler yetmiyor. Aldığımız görevler içine yeni senaryolar eklemeliyiz. Meraklı ve şüpheci kalarak ve hasarla mücadele ederek daha iyisini istemeliyiz. Her şeyin çözümü sistem. Plan, uygulama, açık iletişim ( dinleme anlama cevap verme)

Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri sadece ıslanır.“ Bob Dylan

Nedir kaçmak istediğim?

Vefasızlık

Bencillik

Nankörlük

Özensizlik

Manasızlık

Evet korkuyorum ama kaçmıyorum.

‘’Sen burada dur geçmiş, gözümün tam önünde değil , böylelikle görüşüm engellenmesin’’ Geçmişe dönmek, Nermin Yıldırım Yol kitabından akılda kalan.

İnsan her yeni kişiyle yeni bir hayat başlayabilir. George Eliot

Neleri kabulleneceksin yaşarken!  Bazılarını söyleyeyim; Samimiyetin suistimalini kabulleneceksin.
Farklı olanın farklı düşünenin canı çıkar, anlayacak ve sindireceksin.
Zamanından önce düşünenler hep yalnız kalırlar, sabredeceksin.
Yalanı, haseti, fesatı, kıskançlığı kabulleneceksin. Dost bildiklerinin seni sırtından vurma olasılığının yedi kat yabancıdan daha çok olduğunu kabulleneceksin.
En yakınlarının kuyunu kazdığını, seni çekemediğini, arkandan dedikodunu yaptığını, sırlarını başkalarıyla paylaştığını kabulleneceksin.

Gelmez sandığın anlar da geliyor insanın başına, olmaz sandıkları oluyor, duymam sandıklarını duyuyor, görmem sandıklarını da görüyor insan: peşinen kabulleneceksin.
“Benim başıma gelmez” dediklerinin hepsi gelir başına inan.
Başkalarının göz hapsinde yaşamayı,  uğraşıp uğraşıp başaramamayı, kazanamamayı, ne yapsan hayal ettiğin mutluluğu yakalayamamayı, huzurun emir eri olmadığını öyle “gel” deyince gelmediğini, gelmeyeceğini, mutluluğun gelmesinin “şunlar şunlar olursa” diye şartlara bağlanmasının mümkün olmadığını, huzur açlığın arttıkça hayatı değil kendini değiştirmeyi kabulleneceksin.
“İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur” fikrinden vazgeçeceksin daha 30’lu yaşlarda.
Vazgeçmek zorundasın zira yaşamak için.
Tek taraflı sevginin, aşkın hiçbir zaman yetmeyeceğini, ne yapsan beklediğin tepkileri alamamayı, beklenti düşürmeyi,  birilerinin hayatında belirleyici olmasını en azından sen delirene kadar kabulleneceksin.

Herkesin senin iyiliğine konuşmadığını anlayacak ve hazmedeceksin. Kendi yolunu çizerken bir sürü engel çıkacak karşına, öyle her şey kolay olmayacak. Hayallerinin komik bulunmasını kabulleneceksin.
Yaşam enerjini baltalayacaklar sözüm ona öngörüleriyle, tecrübeleriyle, bazen elinden bir şey gelmeyecek kabulleneceksin.
Alttan almanın her zaman büyüklük olmadığını yüzüne inen bir yumruk, içine oturan bir koca lafla anlayacak kabulleneceksin.  İnsanlara yardım etme gayretlerin olacak, “enayilik etme, boş ver, aman ne kazandırıyor ki sana” diyecekler anlamayacaksın ama kabulleneceksin. Pişmanlıkların olacak. Utanmayı, zaman zaman rezil olmayı, kaybetmeyi kabulleneceksin. Vesveselerle, paranoid bakış açılarıyla geçecek hayatının çoğu.
“Her şey üst üste geldi, hepsi beni buldu” deyimlerini kabulleneceksin. Çünkü her şey üst üste gelecek ve her şey seni bulacak. Her şeyi bilemezsin hayatta.
Senin bildiklerini bilen hatta senden fazlasını bilen çok insan var kabulleneceksin.
Hayatta kazanmanın çok zor olduğunu, kazandığın her şeyin sana bir şeyler kaybettirdiğini kabulleneceksin.
Değişim; alay edilme, dalga geçilme, komik bulunma, arkandan konuşulma gibi insan defolarını göze almaktır, zor da olsa sindireceksin.
Farklı olmanın kolay olmadığını, bunun için önce hayalini değiştirmen gerektiğini kabulleneceksin.

”Dalgaları durduramazsın ama sörf yapmayı öğrenebilirsin.” Jon Kabat-Zinn

Hayallerini yarım bırakmayı ya da bazılarına hiç başlayamamayı kabulleneceksin.
Hayatı dolu dolu yaşama arzusundayken, kıyılarında dolaşmaya razı olacaksın.
Başka hayaller kurup başka hayatlar yaşamayı kabulleneceksin.

’Ortalamanın üzerinde bir yaşam için ortalamanın üzerinde merak, ortalamanın üzerinde ilgi, ortalamanın üzerinde gülümseme, ortalamanın üzerinde heyecan, ortalamanın üzerinde kazanma isteği yeterli.”  Jim Robin

Daha önce görülmemiş dünya halleri yaşadığımız dönem. Öngörülmesi zor, hayallerde hep bir iskonto yapıyoruz. Hayatı değiştirme demiyorum. Bilakis, hayatını değiştirmek için mücadeleye devam et diyorum. Her şey olması gerektiği gibidir aslında, fark et. Aramak istifi bozmadan, bir an bile düşünmeden, klişelere kapılmadan, kendi tarihini yazabilecek misin?

 

Reyhan KocabalReyhan Kocabal

Yorumlar