Telafi Nasıl Olur?

Telafi

Saçın dağılmadan

Tırnağın kırılmadan

Ayakların çamurlanmadan

Aklın karışmadan olmaz.

Yüzündeki çizgiler yakışır insana

İçimdeki hisler hatırlatır doğruları

Herkes kendi çanağı aldığı kadar anlar hayatı

O çanak izin verdiği kadar doluyor başkaları.

Kaba işlere motivasyon,

İnce işlere konsantrasyon lâzım.

Duvarlar inceldi, kalbimiz kalınlaştı sanki

Sis çöktü

Uzak yakın arasındaki duvarlar

Duracağın yerden emin

Duyduklarımızdan çekingen

Varsayımlar hükmünü yitirmiş

Merhamet,  ürkütücü kasılmalar

Neyi sahiplendiğin gücün

Ne istediğini bilerek

Kaygı, sessizlikle birlikte ve  hep huzur peşinde…

Kimimiz birilerinin eline tutup çıkarken, kimimiz düşme tehlikesine karşı trabzana yapışıp kaldı. Kimisi de başka birileri tarafından aşağıya itildi. Herkes her şey sonunda özüne başladığı yere dönüyordu. Konuşarak değil, susarak anlatmayı öğrenmiş çocuklardık. Her şeyden kaçmak kendin için yaptığın en iyi şey mi?

Söz konusu sevdiklerimiz olursa gururun yeri yoktur. Azalırken çoğalırız. Bazen en iyi seçenek her şeyi olduğu gibi bırakmaktır. İnsan beyninin laneti hatırlamak, sonraki yaşam geride bıraktıklarımızdır. Yaş aldıkça daha sahici, samimi oluruz; hem kendimize hem de dünyaya.

Artık çok daha düşünceli ve sorumlu bir tüketici olmaya hepimiz hazırız.

Daha çevreci, hümanist, sosyal fayda sağlamayı hedefleyen, sadece kazanmaya odaklanan değil kazandığını paylaşan ‘’markaları’’ kullanmayı tercih edeceğim sakinlik ve sadelikle. O pamuk yorganlar biri size sarılıyor hissi verdiği için seviliyormuş. Telafi için bir yerden başlamalı…

 

“Oturan üç bilgin, yürüyen bir salak kadar yol alamaz.” Çin Atasözü
Reyhan KocabalReyhan Kocabal

Yorumlar