Kolektif Yaşam Manifestosu

Bilinçli bir yaşam, sadece bireysel seçimlerden ibaret değildir; ortak çabayla, dayanışmayla ve birbirimizi anlamaya çalışmakla şekillenir. Kırılganlıklarımızla birlikte sevecenliğimizi de taşıdığımızda, hayallerimizin peşinden koşarken pes etmemenin anlamını buluruz. Hep aklımda tek bir soru vardır: “İnsan nasıl bir hayat yaşamalı?” Bazen ulaşamadıklarımın hayalini kurar, ulaştıklarımda ise değerlerin değiştiğini görürüm. Çünkü yaşam, sadece sahip olduklarımızdan değil; yönlerden, insanlardan ve emekten örülen kolektif bir bütündür.

kolektif yaşam manifestosuBir yanım köye yerleşip toprağa basmak, doğayla iç içe olmak isterken; diğer yanım şehrin canlılığını, kültürünü, yürüyerek ulaşabildiğim imkânlarını sever. Bu iki halin gerilimini içimde taşımak hoşuma gidiyor: Hem doğaya kök salmak hem de şehrin ritminde var olmak.

Kendi girişimimi kurmak istiyorum. Ne olacağına dair net bir cevabım yok ama arayışımda tek bildiğim; emeğimin karşılığını adil almak ve zamanımı kendim yönetmek istediğim. Bazen “Geç mi kaldım?” diye soruyorum. Sonra düşünüyorum: Asıl mesele işbirliği yapabileceğimiz insanları bulmak. Çünkü kolektif akıl, ortak çaba ve çeşitlilikten doğan güç en değerlisi.

Bir zamanlar mimar olmayı hayal etmiştim; matematiğe ve çizime olan sevgimle… Kısmet işletme okumakmış. İşin mutfağını bilip sunumunda yer almaktan keyif aldım. Sanat ve seyahat nefes alanım oldu. Yazı ise hep orta yerdeydi: Kendimi arayışım, gelişim yolum, peşin yargılardan özgürleşme aracım. Merak ederim, sorgularım, ezber dayatmalarına kolay teslim olmam.

Okuduklarım, izlediklerim, tanıklık ettiklerim bittiğinde hiçbir zaman aynı insan kalmadım. Zaman akarken ben yaşamaya çalıştım; ileriye bakmak, geriye saplanmaktan hep daha anlamlı geldi. Mimozaları düşünürüm: Daldayken zarif ama koparıldığında küsen. Dayanıklılık belki de kırılmadan bükülmektir.

Çoğu zaman “Buradayım, beni anlayın” demek için yazarım. Çünkü samimiyet bağ kurdurur. Varsayımsız, ön yargısız, doğrudan konuştuğumuzda birbirimize yaklaşırız. Negatif sonuçlarda oyalanmak yerine oyuna katılmayı ve güzelleştirmeyi seçerim. Birlikte yaşamak, yalnızca aynı alanı paylaşmak değil; aynı anlamı büyütmektir. Kolektif hayat, güven, emek ve samimiyetle inşa edilen bir bağdır.

kolektif yaşam manifestosuArtık her şeye yetişmeye çalışmıyorum. Yapabiliyor olmam, yapmam gerektiği anlamına gelmiyor. Konfor alanım özeldir; herkesi kolay içeri almam. Ama zihnim hep yeniliğe açıktır. Yazdıklarım, kendimle kurduğum derin ilişkinin dışa vurumudur. Yazmak, benim için hayatta anlam arayışıdır. Bu zor bir ilişki: Bazen yargıç, bazen avukat, bazen de sanık oluyorum kendime.

Yoluma çıkanların tesadüf olmadığına inanıyorum. Planlı okumalarla, toplumun sorunlarını hissetmeye ve çözüm yolları aramaya devam ediyorum. İyi insan, iyi kitap, iyi sinema, iyi anlar ve manzaralar peşindeyim. Belki köye yerleşme isteğim de bundandır: Yeni köye, eski değerlerimi taşımak için.

Cumhuriyet benim için rüzgârı arkamıza alıp mücadeleyi sürdürmek, hak aramaktan vazgeçmemektir. Eleştirel diyalog, karşılıklı saygı ve güven olmadan hiçbir denge kurulamaz.

Bilimin inkârına, komplo heveslerine itirazım var. Çünkü dayanışma, yenilik ve etik değerler bugünün dünyasında en çok ihtiyaç duyduklarımız.

Ve hurma ağacı… O, en başından beri hurma olduğunu bilir. Benim meselem de kendi doğamda kök salarak, kendi meyvemi vererek çoğalmaktır. Statü ve sembollerin ötesinde; ortak akılla, saygıyla, güvenle, farklılıklarla zenginleşerek daha güzel bir hayat kurmak mümkündür.

kolektif yaşam manifestosuDoksanların başında kariyerimize başladık; kendi ayaklarımız üzerinde durarak özelimizi, evimizi yaratma fırsatımız oldu. Bugünse görüyorum ki insanlar mutsuz; kadın ve beyaz yakalı statü kaybediyor. Ses yükseltmek, sınırları zorlamak ve sistemin kör noktalarını göstermek mümkün ama proje üretme yarışı içinde eşitsizlik ve geleceksizlik derinleşiyor. Sınırsız performans beklentisi ve her koşulda bağlılık artık karşılık bulmuyor.

Statü, sembol ve konfor alanları çoktan geride kaldı. Bugünün dünyası, dayanışmaya, yeniliğe ve etik değerlere tutunabilenlerin dünyası. Ezberleri bozarak, önümüzdeki 3-5 yılı ıskalamadan teknolojik değişime uyum sağlamak ve hantallıklara veda etmek zorundayız. Hepimiz aynı gemideyiz; değerlerimizle ve tecrübelerimizle rotayı birlikte, etik sınırlar içinde çizmek mecburiyetindeyiz.

Angela Merkel’in şu sözleri kulağımda: “Demokrasi, eleştirel diyalog ve kendini düzeltme üzerine kuruludur.” Kolektif yaşam da tam olarak budur: Birbirini dinlemek, farklılıklarla zenginleşmek ve birlikte güzelleştirmek.

kolektif yaşam manifestosu

Biz biliyoruz ki hiçbir başarı tek başına gelmez.
Birlikte yaşamak, birlikte üretmek, birlikte paylaşmak… İşte kolektif yaşamın özü budur.

Ama kolektif gücün temelinde tek bir değer vardır: Güven. Güven olmadan işbirliği ihanet gibi görünür, dostluk hesaplaşmaya dönüşür, ortaklık dağılır. Güven olduğunda ise fikirler çoğalır, işler büyür, insanlar güçlenir.

Kolektif yaşam, sadece yan yana durmak değil; birbirini tamamlamak, şeffaf olmak, sorumluluğu paylaşmak demektir. Çünkü sermaye kaybolabilir, fikirler değişebilir, planlar yıkılabilir. Ama güven kırıldığında hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Öğrendik!

The Social Networkfacebook kurucusu Zuckerberg hayatı filmden
·  “Herkes kendi hikâyesini anlatır; gerçeğin payı ise dinleyenin inanma isteği kadardır.”
·  “Bir davada %50’si kurgu, %30’u yalan, geri kalanı da kimin daha ikna edici olduğuna bağlıdır.”
·  “Hakikat mahkemede değil, insanların zihninde şekillenir.”
·  “Bazen doğruyu söylemek yetmez, doğruyu en güzel anlatan kazanır.”
·  “Tanıkların hafızası, avukatların kelimeleri… İşte gerçek dediğimiz şey böyle doğar.”
·  “Bir hikâyede gerçeğin ağırlığı yoktur; inandırıcılığın ağırlığı vardır.”
·  “İnsanlar gerçeği aramaz, kendi duymak istedikleri hikâyeyi seçer.”

Reyhan KocabalReyhan Kocabal

 

2 Responses
  1. Filiz Toprak

    Harika bir yazı olmuş ellerine sağlık canım arkadaşım evet biz böyle insanlarız şimdi gençler bir gelecek kaygısı içinde insanlar yalnızlaşıyor , ümidim herşeyin tertemiz olduğu bir dünya.

  2. Filiz Toprak

    Merhaba Reyhan ,ellerine sağlık canım arkadaşım evet biz böyle insanlarız şimdi gençler bir gelecek kaygısı içinde insanlar yalnızlaşıyor , ümidim herşeyin tertemiz olduğu bir dünya.

Yorumlar