Gerçek; Renk Değil Işıktır

Zaman kendince döner durur ve insan her gün kendini ispat etmek zorundadır önce kendine.

Sevdiğin insanları kaybetmeye başladığın zamana hayatı önemsemeye başlarsın.

Önce saçın beyazlar fark etmeden, …daki tüyler beyazlar; şaşırırsın. Sonra kırklarında konuşmaya başlar yüzün (çizgiler). İçsel yaşantı çizgileri kalıcıdır. Silinmez yüzün konuşması artarken dilin tutulurcasına susarsın.


Nereye gidiyorsun?  Koş, koş, iç ses bağırır “yavaşla.”

Söylenmemiş sözler, açılmamış konular, gösterilmeyen duygular acıtır.

Bazı şeylerin asla telafisi yoktur. Gidilemeyen mezuniyetler gibi…

Eksik kalır hep. Umursamayın azalmayın.

Bu asla benim başıma gelmez diye düşünenler yanlış adımla yola çıkarlar. Onlara rehberlik edenler alçakgönüllülük değil kibirdir. Yüreğin ilerleyişi yanıltmalardan değil gerçeği yansıtmasından kaynaklanır.

“Her zahmete, her meşakkate kızar kirlenirsen; cilalanmadan nasıl ayna olacaksın?” –Mevlâna

Değişim, gittiğin yolu değiştirmek değildir. Gittiğin yolda görmediklerini görmek, duymadıklarını duymaktır. İnsanın görüşünü değiştirmesidir.

Kafan karıştı mı? Çemberin neresindesin?

“Yaşamak sıkı sıkı tutunmakla bırakıvermek arasında denge. Bırakıver de özgür kalasın.” –Mevlâna

Yorumlar