Egemenlik Bayramının 100. Yılında Kadın Olmak
Yaşarken hep üreten hep söz sahibi olmak önemli. Kadın toplumda kendini kabule zorunlu: kadının özgürlüğü bireyin özgürlüğü, toplumun özgürlüğü demek aslında. Ben 50’yi annem 90’ı geçti, bazı şeyler maalesef hala değişmedi…
Bugün başım dik yürüyebiliyorsam Cumhuriyet sayesindedir. Yetim olduğu için okuması ilkokuldan sonra tutucu çevre baskısı sebebiyle engellenen örnek bir cumhuriyet kadını çalışkan, üretken hatta duruma göre yoktan var eden, çevresinin akıl hocası bir kadının kızıyım.
Son yıllarımızı sadeleşme, sevgi, sabır, şükür, farkındalık yılı 4S 1F yaşıyorduk. Bunları düşünürken Mart 2020 de corona/ covid19 virüsüyle tanıştık. Tüm dünya karantinalı izole yaşamla tanıştı. Bizim izole hayatımız daha da izole oldu.
En büyük özgürlüğün sağlık olduğunu anladığımız karantina günlerine denk geldi 100.yıl, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Sokakta değil ama evlerde balkonlarda dijital ortamlarda daha da coşkulu kutlanacak eminim. Saat 21.00’da İstiklal Marşımızı hep birlikte söylemek için balkonlardayız. Duracak hayat anda…Balkonlarımız bayraklarla doldu. Gelincik tarlası gibi sokaklar.
Özgürlüğün ne demek olduğunu, bir olmanın önemini bugünlerde daha çok anladığımızı düşünüyorum. Bizi ayakta tutan umut. Geleceğe umutla bakıyoruz. Bu sebeple geçmiş değerlerimize, bizi biz yapan kültürlere, duygulara, gelenek ve göreneklere toplum olarak sarılıyoruz. Aile, komşuluk, arkadaşlık, paylaşmak, yardımlaşmak, sadeleşmek, şükür, sevgi, empati vb. çok daha fazla sığındığımız duygular.
Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Çocuk gelecek demek. O sebeple çocuklara yani geleceğe armağan edilen dünyada tek bayram 23 Nisan. Aslında büyüklere de ciddi sorumluluk veriyor. “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar” diyor Ulu Önderimiz. “Başka bir aşk istemez aşkınla çarpar kalbimiz’’. İzindeyiz.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı benim için bitmeyen aşk, coşku, heyecan, hazırlık, birey olma, ayakların yere sağlam basabilmesi, dönecek bir toprağının olması, gelecek umut demektir. İlkokulda annemin kendi eliyle diktiği kıyafetlerle kutlamalara katıldık. Benim için en özellerinden biri açık mavi tuvaletim hala durur bir yerlerde.
Çocuklarımız, geleceğimiz:
Bugünlerde bazı şeyleri yaşayarak daha iyi anladığınızı ümit ediyorum. Sağlığın kıymetini, bilimin ve samimiyetin önemini, hobilerin kıymetini, gerçek arkadaşlığın ve işbirliğinin değerini, güvende olmanın ve ailenin her şey olduğunu, paranın çok şey olmadığını, tasarruf bilinciyle geleneklerimize sahip çıkmanızı, artan merak ve farkındalıkla kendinizi geliştirmenizi, geçmişi doğru anlayarak gelecek için zamanın kıymetini bilerek, araştırmacı yenilikçi kalmanız ümidiyle sizlere güveniyoruz…
Güneş olan yerde gölge hep olacaktır. Doğru bildiğimiz Cumhuriyet ilkelerine sahip çıkarak, bu ilkeler doğrultusunda bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz. 100.yıl kutlu olsun!
Atatürk diyor ki:
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”